29 Kasım 2008 Cumartesi

Sensizlik benim canımı acıtan..!


Ya bu öyle birşey ki yanyanayken daha çok bağlanıyorsun, sanki ayrılıp gitmeyecekmişsin gibi..Yanımdayken dokunmaya korkuyordum nedense..En çok başımı omzuna yaslamayı özledim oysa ki..Kokunu, anahtarlığını, konuşmanı...Sana dair ne varsa hepsini daha da çok özledim bu gece..

İyi ki sana doya doya sarılmışım o gece, iyi ki teninin kokusunu kazımışım beynime..Ne zaman seni özlesem, o geceyi aklıma getiriyorum..Sanki hiç bırakmayacakmışsın gibi sarıldığın o geceyi..Burda daha iyi anladım özlemek neymiş...Teninin kokusunu, sesini duyamamak neymiş...Yanyanayken bunları düşünmek istemiyordum.Sadece yanında olmak yetiyordu.Sadece yanında olmak...Bu bile beni en mutlu eden şeydi oradaki.

Çünkü olmayacak birşeyin ardından koşuyordum.Bunu da biliyordum ama napayım bağlandım bir kere..Sevdim..Kopamıyorum, yapamıyorum..Rüyamdasın her gece, unutmaıyorum, atamıyorum aklımdan seni....Bu kadar zor olacağını tahmin etmemiştim.Sana gelme diyemeden sen gelmiştin zaten.Git diyemedim bile.Hatta geldiğini bile fark etmedim ki..

Şimdiyse ne yapacağımı bilmiyorum..Naıl sensiz yapacağım, sensizliğe nasıl dayanacağım? Ki sen başka birini severken ben bunu parçalanmadan nasıl yapacağım hiç bilmiyorum....

26 Kasım 2008 Çarşamba

adı "aşk"



Hiç beklenmedik bir anında çıkar karşına..Daha hazır değilsindir oysa ki..Ama o çoktan gelmiştir bile..
Elin kolun bağlıdır..Kaşır koymak istersin, ama yapamazsın.Bune ne gücün yeter, ne de kalbin ister..İkilemde kalırsın.! En kösütü de budur zaten.Bir taraftan vazgeçememek..
Ne kadar istesen de vazgeçemezsin imkansız olandan..Hep onun peşinden gittiğin için de adı "aşk"tır zaten....

25 Kasım 2008 Salı

eski tarihli bi yazı bu..


eski tarihli bir yazı bu yazacağım.
almanyadayken, oradan ayrılma vaktimiz gelirken yazdığım bi yazı.
tarih : 3 eylülü 4'üne bağlayan gece. saat : 01,20


" Gitmemize bayağı az kaldı.Buraya gelene kadar zamanın nasıl geçeceğine dair korkularımız vardı.Ama geldikten sonra da ' keşke zaman geçmese ' demeye başladık.Çünkü, alıştık birbirimize.Hem de fazlasıyla.Birbirimizin herşeyi olduk bi anda.Bu kadar alışmak, giderken çok koyacak...Bundan adım gibi eminim. Paylaştıklarımız o kadar fazla ki...İyi veya kötü belki de ama iyi olanlar hatırda kalacaklar.Özellikle bazıları var ki belleklerden asla silinmeyecek.Mesela 1 ağustosu, 2 ağustosa bağlayan gece yani doğumgünümm (: . Burda olmama rağmen çok güzel geçen bir doğumgünü. Gitmeye yakın anlıyorum burda geçirdiğimiz zamanların kıymetini..Kimbilir, yine toplanırız bir gün, burdaki günlerimizi anarız, belki de daha dolusunu yaşarız belli olmaz (: . Ama geçirdiğimiz delidolu, çok eğlenceli bi '2 ay' olduğu kesin.! Belki de hayatımızın başka evresinde yaşayamacağımız bi '2 ay'... Kimi zaman karnımız acıyana kadar güldük, kimi zamansa ağladık hıçkıra hıçkıra..Giderken kimbilir neler yaşayacağız.Gözyaşlarıyla gideceğiz orası kesin.! Ama yaşanılan kötülüklere değil, yaşanamayan boş zamanlara ya da bir daha yaşanamayacak olmasına belki de..Kim bilir...
Güle güle Almanya..."



Dediğim gibi, gözyaşlarıyla ayrıldık oralardan.Yüreklerimizin birer parçalarını orda bıraktık.
Kim bilir yine gideriz belki bi gün (: .

belki de iyi oldu

belki de iyi oldu yılbaşı için gelmeyişin.
evet.
belki seni özledim deliler gibi.
kokunu özledim.
ama dayanmalıyım buna da.
bunu atlatmalıyım..
sensizliğe alışmalıyım.
bir filmle ya da bir şarkıyla bu kadar kötü olacağımı tahmin edemezdim.
şarkıyı dinleyince sen aklıma geldin..
evet belki seni özledim deliler gibi.
belki kafam güzel, ondan bu söylediklerim...
ama belki de aşkından bu sarhoşluğum..
her ne kadar duymayacak ve bilmeyecek olsan da sana 'ıssız adam' filminin soundtrack'i olan ayla dikmen'e ait olan "anlamazdın" şarkısını yolluyorum..
nakaratı da tam bana uygun...

dilerim ki mutlu ol sevgilim,
ben olmasam bile hayat gülsün sana
günahım boynunda,
ağlayan bir çift göz bıraktın arkanda.