6 Aralık 2008 Cumartesi

halama mektup.

" Halacım..
bugünlerde seni çok özler oldum, bilmem neden..çok uzun zaman oldu seni rüyamda görmeyeli...

Süslü halam derdim sana..hep bakardın kendine..O makyaj dolabını açtığımdaki parfüm kokularını, içen kahkahanı, yazlıktaki okey partilerini, bütün aile tek bi evde toplanıp yer yataklarında yatmayı özledim be halam.şimdi hiç öyle toparlanamıyoruz eskisi gibi.hiçbieyin tadı yok sensiz.

Belki daha çocuktum o zamanlar, herşey çok güzeldi..ama hayat sevdiklerini kaybetmek neymiş 14 yaşımda öğretti..

O illet vücuduna girip seni bizden aldı..dile kolay 8. sene bitecek nerdeyse halacım..ve bu illet grip gibi yayılmaya başladı..kime sorsam kanser...ya akciğer, ya mide, ya da başka bi çeşidi..


ve biliyo musun halacım, doktorlar bu illete hala bi çare bulamadılar.hala bu illetten insanlar hayatlarını kaybetmekte..öyle ki kızkardeşin, annen de bu illetin pençesinde.ama ikisi de iyi merak etme..dertlenmeyesin sakın.

sadece çok özlendiğini bil yeter halacım.!
umarım yerin rahattır ve umarım orda da o içten kahkalarını atabiliyosundur.

seni çok seven yeğenin.."


İşte bu yüzden hep nefret ettim hastanelerden..
sevdiklerimi aldı hep sorgulamadan, acımadan...

Hiç yorum yok: